Bu kitabı okuduktan sonra, hayatını bilim için feda ettiğine inanılan, hayatı boyunca bunun için çabalamaktan vazgeçmediği ve yaşında kan kanserinden öldüğüne inanılan Marie Curie’nin hikayesine bakacaksınız. 66 yaşında, öğrenimi sırasında maruz kaldığı radyasyon nedeniyle.
Sizce bilim tarihinde çığır açan bir dahi nasıl anlatılmalı?
Nobel ödüllerine sıkıştırmalı mı? Yoksa adının önüne keşfettiği unsurları ve cinsiyetini de ekleyerek konuyu kapatmalı mı?
Yoksa topluma bilim yoluyla hitap etmeyi tercih eden, insanlığın ortak çıkarlarını hayalleriyle buluşturmayı amaçlayan, her şeyden önce insan odaklı olduğunu anlatmaya çalışan birinin toplumsal bakış açısını mı ön planda tutmalıyız?
evrensel bir mücadele
Başarı, zeka ve yetenek cinsiyetsiz, ırksız, mezhepsiz, dilsiz, çok kültürlüdür. Bunu kabul ettirme çabası tüm insanlara örnek olmuştur. Çünkü onun çabası kişisel değil, kozmiktir. Marie Curie…
Hiç görmediği insanlar için hayatını feda eden bir bilim adamı. Marie ne kadar başarılı olursa olsun, her zaman her yerde cinsiyet ayrımıyla karşı karşıyaydı. Hanımefendi ve bilim kelimelerini bir araya getiremeyen komiteler, Marie’yi oyundan çıkarmaya çalıştı.
Sayfa: 112
Bilime adanmış bir hayat
Nobel ödüllü bir bilim insanı, ünlü bir fizikçi, kadın kimyager hiç değil. Yaşam için basit ve net. Ün, unvan, ödülden bağımsız; bilime adanmış bir ömür…
